KORKU, ÖFKE VE ÜZÜNTÜSÜZ YAŞAM

30 Temmuz 2016

İnsan, hayvandan evrilmiştir. Bu süreç, hayal kuran yaratıcı aklımızla hayvanlardan farklılaşmaya başladığımız 200 bin yıl öncesinden çok daha evvelinde başlamıştır. Beynimizde 100 milyon yıldır aynı kalmayı becermiş bir sürüngen beynimiz ve 50 milyon yaşında bir duygusal beynimiz (limbik sistem) mevcuttur.

Bu içiçe geçmiş iki beyin sistemi hayatta kalma stratejisi olarak insanoğlunu olumsuz duygularla tetiklemeyi seçmişlerdi ve korku da bunların en güçlüsü ve kaynak duygusuydu. Korkutmak o dönem için çok güçlü bir harekete geçirici düğmeydi, sınırlı zihin kapasitesine sahip "insansı"ya en hızlı şekilde karar verdirip hayatta tutmaya yönelik. Öfke ve üzüntü de sonradan korkudan türetildi, her ikisinin de kökeninde mutlaka korku (kaybetme, sevilmeme, başaramama, dikkate alınmama vb.) vardı.

Korkuyu, öfkeyi ve üzüntüyü artık bırakma zamanıdır çünkü onlar işlevlerini mükemmel bir şekilde yerine getirerek insanlığı bugüne taşımışlardır. Neocortex'inin gelişimi sayesinde hayal kurma, sonsuz ihtimalleri farketme gücü devreye girmiş günümüz modern insanının bu üç duyguya artık hiç ihtiyacı kalmamıştır. Çağımız gerçek olmayanları fark etme ve kurtulma zamanıdır, bu üç olumsuz duygu da gerçek değil hayaldir, milyonlarca yıl öncesine ait "yaratılmış" olgulardır. Biz yaratmadığımız, onları yaratmayı "seçmediğimiz" sürece onlar var olamazlar.

Kolay gözükmeyebilir, on milyonlarca yıldır şartlanmış bilinçaltımız ve bilinçli zihnimizi olumsuza odaklanmaktan nasıl alıkoyacağız diye sorabilirsiniz. İlk aşamada sadece şunu bilin: bu kesinlikle mümkün, modern hayatta bu şekilde yaşayan insanlar var, dolayısıyla siz de yapabilirsiniz. Sonra da şunu deneyin: örneğin öfkelendiğiniz o "an" dışarıda izleyici olarak kalmaya çalışın, sanki öfkelenen siz değil de başka birisiymiş gibi (ki gerçek durum buna yakındır). Öfkeyi "seçen" zihninizi ve ondan akan negatif enerji dalgalarını hissedin ve farkına varın. Ve bunların ne size, ne iletişimde olduklarınıza, ne de durumun çözümüne artık hiç ama hiçbir katkısı olmadığını görün. Neden faydasız duygular yaratmaya devam edesiniz ki? Fayda bir yana, bu duygular çözüm yolunu da tıkıyor. Dahası sizi üzüyor, vücudunuzda blokajlar oluşturuyor ve sonra da sizi hasta ediyor. Fark edin ve onlarla savaşmaya kalkmadan oluşmalarına izin verin dışarıdan bakmaya devam ederek. Duygu kendiliğinden kaybolacaktır.

Bu üç duyguyla karşılaştığınız her anın farkına varın ve bunu spiritüel bir deney olarak kullanın. Onların karşınıza çıkma sıklığı, onlardan kurtulmaya olan ihtiyacınızın derecesiyle doğru orantılıdır. Siz bunu hatırlatmaya çalıştıklarını görün ve bu duyguları dönüşüm için fırsat olarak kullanın. Bu farkındalığı yaşadığınız her seferin sonrasında üst benliğinizin sükuneti sizi daha derinden sarmalamaya başlayacaktır.

Sevgiyle...

 

Telefon : E-mail : iletisim@oguzakyildiz.com.tr Adres : UMAY Bilim Sanat Yaşam Merkezi
Öncü Sokak, Büyükhanlı Konutları B2 Blok
Kat:7, Daire:20-21 Suadiye
Copyright @ 2015 Oğuz Akyıldız