Koçluk hayatımıza yeni girmiş ve çoğumuzun zihninde hâlâ ne yazık ki doğru konumu bulamamış bir kavram. Bu yüzden de aslında en çok faydayı sağlayabileceği gençler arasında hak ettiği popülerliğe kavuşamadı. Müşteri olarak katıldığım ilk koçluk seansında önce ben de birçok şüphe bazlı soruya sahiptim. Ta ki seans içinde koçumun soruları sayesinde kendimi sonsuz potansiyel ihtimaller alanında bulana dek. Gerçekliğe teslim olabildiğim o ilk an sanki tüm köprüler çökmüş ve başkalarının kurbanı değil, kendi yarattığım zindanın gardiyanı olduğumun farkına varmıştım. Bu çok acı verici olduğu kadar aynı zamanda garip bir şekilde içimde hep var olan tohumun çatlayarak içinden yemyeşil bir filizin baş verdiğini hissettiren bir deneyim olmuştu bana. Daha sonraları geriye dönüp bakarak farkına vardım ki, daha ilk koçluk seansımın bu kadar etkin geçmesinde Transformal Nefes®’in (TN) rolü çok büyüktü.
Transformal Nefes® (TN) bir bilinçaltı çalışmasıdır ve bu özelliği ile deneyimleyen kişiyi adım adım geçmişin şartlandırmalarından kurtarır. Bir başka deyişle TN anda yaşamın kapılarını açar ve gerçek yaşam budur. Geçmişin acı veren esaretinden kurtulan kişi hayatı yepyeni bir pencereden deneyimlemeye başlayacaktır.
TN’nin çocuklar ve gençler üzerindeki mucizevi etkisinin kaynağı da budur işte. Henüz gücünün tam anlamıyla farkına varamamış, kendini yeterince tanımasına olanak sağlanmamış genç TN sayesinde uykudan uyanmaya başlar. Koçlukta kendisine sorulan cesur sorulara “bilmiyorum” yerine yaratıcı cevaplarla karşılık verir. TN ile tanışmamış gençler sinsi bilinçaltının baskısıyla hiç farkında olmadan kendi gerçekliklerinden kaçmaya çalışırken TN deneyimleyenler ise kendilerinin bile kaynağını ilk anda anlayamadıkları bir cesaretle akıl almaz adımlar belirleyiverirler yepyeni hayat sayfalarını doldurma yollarında.
TN’nin etkisi kelimenin tam anlamıyla büyüleyicidir koçluk seanslarında, özellikle de gençlerde. Kısacık hayat deneyiminin olumsuz etkileri silinip gidiverir masum ilahi varlığın benliğinden adeta. Yepyeni okyanuslara açılmaya hazır hissetmektedir genç, hem de tüm ürkütücü fırtına olasılıklarına rağmen. Hayat oyununun kuralları güncellenmiş ve taşlar yeniden dizilmiştir.
Peki nasıl başarıyor bunu TN? Nasıl oluyor da sadece derin diyafram nefesi alıp vererek kişiyi bilinçaltının kader gibi hissettiren esaretinden kurtarıyor? Bunun cevabı gayet bilimseldir ve altında bir kuantum yasası yatar: Law of Entrainment, yani Yükseltme Yasası. Kuantum bilimi maddenin enerjiyle eşliği temeli üzerine kurulduğu için enerji alanları için geçerli olan her fenomenin insan için de geçerli olduğunu savunur ve kanıtlar. Son dönemin yükselen yıldızı olan kişisel gelişim tekniklerinin fayda sağlayan tarafında da anlaşılmış ve doğru uygulanmış kuantum yasaları yatmaktadır.
Yükseltme yasasına göre yüksek frekanslı bir enerji karşılaştığı tüm enerji dalgalarının mevcut frekanslarını kendi frekansına yükseltir. Bu özelliği ile klasik bilim ile (Newton Mekaniği) taban tabana zıttır. Örneğin klasik mekanikte 100 derece sıcaklıktaki bir litre su, sıfır derece sıcaklıktaki bir litre su ile karıştırılırsa ortaya 50 derece sıcaklıkta iki litre su çıkacaktır. Ama su eğer kuantum yasalarına uyuyor olsaydı o zaman iki litre suyun hepsi 100 derece sıcaklığa erişmiş olurdu. Yani yüksek titreşimli sıcak su tüm potansiyel enerjiyi koruyarak soğuk suyu da tamamen kendi sıcaklığına yükseltmiş olurdu. Tam bir mucize öyle değil mi?
Bu bilimsel gerçeğin TN uygulamasındaki karşılığı, TN seansı sırasında yükselen beden frekansının, bizzat bedende yer alan bilinçaltının düşük frekanslı blokajlarının frekanslarını da kendi seviyesine çekmesinde yatmaktadır. Böylece bilinçaltında uzun yıllardır hapis duran duygular TN seansı sayesinde bilinç seviyesine taşınarak yıllar sonra da olsa ifade bulur, bilinçaltı rahatlar, zihin fazla mesaiye son verir, kişi kendini geçmişin parmaklıklarından kurtararak sonsuz ve yepyeni ihtimallerin mekânı olan kuantum okyanusunda buluverir. İşte burası bir çocuk, genç ya da yetişkin için mükemmel koçluk alanıdır.
Bu etkinin psikolojideki adı duygu entegrasyonu ya da duygu bütünleşmesidir. Psikoterapinin de kökenin oluşturan bu olgu geçmiş duyguların ifade bulup yerlerine oturtularak bölünmüş kişiliğin bir denge ve istikrara kavuşmasını sağlayarak huzur ve tatmin yaratmaktır.
TN ile birleştirilmiş bir koçluk seansında o güne kadar hiç akla gelmeyen yepyeni ihtimaller gencin aklına geliverir. O güne kadar “Hedefin doğrultusunda her şey istediğin gibi gitseydi kendini on yıl sonra nasıl bir hayat yaşarken görürdün?” sorusuna “bilmiyorum, hiç böyle düşünmemiştim” ya da “en yüksek puanlı koleji kazanmışım” ile başlayan ve aslında başkalarının hayallerini süsleyen bir hikâye yerine “sevgilimle sahnede dans ediyorum ve kitleler bizi seyretmek için para ödüyorlar” hayaline evrilmiş cevaplar verebilirler.
TN tek başına da son derece yeterli ve faydalı bir teknik olmasının yansıra kesinlikle her disiplinle birleştirilmesi gereken bir tekniktir. Sebebi bilinçaltını rahatlatması, zihin dalgalarını endişeli beta’dan, sükûn alfa’ya ve hatta yaratıcı theta’ya dek indirmesidir. Bu kesinlikle gereklidir zira zihin dalgaları yumuşamadan yapılmış hiçbir teknik gerçekte arzulanan sonuçları verme gücüne sahip olamayacaktır. Zihin aktifken kişi gergindir, kişi gerginken sorunun bir parçası halindedir. Sorunlara yapıcı ve kalıcı cevap bulabilmek için başka bir seviyeye çıkmak gerekir. Bunun da en kolay ve en etkili yolu TN’dir.
